Kulis: ‘Başak Demirtaş’ın adaylığı yeni gelişmelere yol açabilir’
DUVAR- Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olabileceğini açıklaması siyasi lobileri karıştırdı. DEM Partili yetkililerin kendileri için sürpriz olduğunu belirttiği açıklama, analiz sürecine ilişkin olası beklentilere ilişkin yorumların da yapılmasına neden oldu.
Sözcü yazar İsmail Saymaz, kararın arkasında Selahattin Demirtaş’ın olduğunu öne sürerek, DEM Partisi içindeki tartışmaları köşesinde aktardı. Saymaz’ın “Demirtaş’ın İstanbul’a müdahalesi” başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
“Bir DEM Partili yetkiliye sordum: ‘Karar DEM Partisi’nden bağımsız mı alındı?’ “Kesinlikle bağımsızdır. Eğer böyle bir gündemimiz olsaydı Demirtaş bizzat gelir, başvurusunu yapar, düşüncelerini ifade ederdi.”
Kararın DEM Partisi’ni zor durumda bıraktığını belirtti. Ve şunları söyledi: ‘Tabanımız arasında ittifaka karşı zaten güçlü bir muhalefet var. Hem yaz boyu süren tartışmalardan hem de Kılıçdaroğlu’nun davranışlarından dolayı. Artık bu şuna dönüşecek: ‘Adayınız hazırdı, niyetimizi açıkladık ama siz göstermediniz.’ Bu partiyi zora sokacak bir saldırıdır.’
Aday gösterme ihtimalinin artık çok yüksek olduğunu belirterek, ‘Kurullarımızda aday gösterme konusunda güçlü bir eğilim var. Halkımız da bunu istiyor. Devlet ve hükümet de kaşınıyor. Bizi ittifaksız kalmaya teşvik ediyor. “Kazandığı yerin burası olduğunu biliyor” dedi.
Ben şunu sordum: ‘O halde neden aday göstermek istiyorsunuz?’ ‘Bir partinin tabanını başka bir partiye entegre etmesinin sonu geldi’ diye yanıtladı.
Başak Demirtaş’ın yanı sıra DEM Küme Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve Barış Atay’ın da anıldığını kaydetti. Ancak başvurduğu takdirde en güçlü figürün Başak Demirtaş olacağını kabul etti. Aday gösterilip gösterilmeyeceğine ilişkin kararın bir hafta içinde netleşeceğini söyledi. ‘Aday çıkarırsak güçlü bir aday çıkarırız’ dedi.
‘SADECE DEMİRTAŞ’IN KARARI OLAMAZ’
DEM Partililerden de Başak Demirtaş’ın kararına katılanlar var. Bir DEM Partili, ‘Bu karar benim ve tabanımızın görüşüne uygundur’ dedi. Üçüncü yolda ısrar edilmesi gerektiğini vurgulayarak şu görüşü savundu: ‘İstanbul’un bir iki ilçesini alsak ne olur? Aday gösterseydik CHP’nin milliyetçi kesimi asla bize oy vermezdi. Biz kimsenin desteği değiliz. Selahattin Demirtaş da öyle düşünüyor.’ Ben şunu sordum: ‘Bu DEM Partisi’ne bir dayatma mıdır?’ ‘Partinin önünü açmaktır, neden dayatma olsun ki?’ o cevapladı.
‘DEM AK Parti’nin İstanbul’u almasını kolaylaştırmaz mı?’ Diye sordum. Dedi ki: ‘AK Parti’ye kanını verdi’ diyorlar. Ama aynı zamanda size hayat da veriyoruz. Belediyeleri siz kazanırsınız, bedelini biz öderiz. Kılıçdaroğlu ile büyük bir seçim yaşadık. Kötü partilerle protokol yapıyor ama bize gelince, Allah’ın izniyle!’ ‘Selahattin Demirtaş neden böyle bir karar almış olabilir?’ diye sorduğumda eleştirel bir yorum yaptı. ‘Bunun sadece Selahattin Demirtaş’ın kararı olamayacağını düşünüyorum. Selahattin bizim de böyle düşündüğümüzü biliyor, dışarıda böyle bir iklim var.
Aramızda şu diyalog yaşandı:
– Bunun arkasında ne olabilir?
– Bundan sonra daha önemli bir saldırı gelebilir, bekleyip görelim.
– Çözüm Süreci yeniden kurulacak mı?
Keşke mümkün olsaydı fedakarlık yapardım!
– Peki bu AK Parti ile temas sonucunda alınan bir karar mı?
– Öyle demeyelim. Ama önümüzdeki günlere bakalım.” (HABER MERKEZİ)